FORMÜLÜ
Bir film kaplı tablet 2.5 mg letrozol içerir.
Yardımcı maddeler: Sarı demir oksit, titan dioksit.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik özellikleri
Tümör dokusunun gelişmesinin estrojen varlığına bağlı olduğu vakalarda estrojen aracılığı
ile olan uyarıcı etkilerin giderilmesi, tümör cevabı için bir ön şarttır. Postmenopozal
kadınlarda, estrojenler esas olarak adrenal androjenleri (başlıca androstenedion ve
testosteron) estron (E1) ve estradiol (E2) e dönüştüren aromataz enziminin aktivitesi
sonucu meydana gelirler. Bundan dolayı aromataz enzimini spesifik olarak inhibe etmek
suretiyle periferik dokularda ve kanser dokusunun kendisinde estrojen biyosentezi
baskılanabilir.
Letrozol bir non-steroidal aromataz enzim inhibitörüdür. Sitokrom P450 enziminin alt ünitesi
olan heme kompetitif olarak bağlanmak suretiyle aromataz enzimini inhibe eder; bunun
sonucunda bütün dokularda estrojen biyosentezi azalır.
Sağlıklı postmenopozal kadınlarda, tek 0.1, 0.5 ve 2.5 mg dozlarda letrozol serum estron
ve estradiol seviyelerini başlangıç değerine oranla sırasıyla % 75-78 ve % 78 baskılar.
48-78 saat içerisinde baskılanma maksimuma ulaşır.
Sağlıklı postmenopozal kadınlarda, günlük tek 0.1, 0.5 ve 2.5 mg letrozol dozlarından
sonra androjenler (androstenedion ve testosteron) in plazma konsantrasyonlarında veya
0.1 ila 5 mg günlük dozlarla tedavi edilen postmenopozal hastalarda androstenedionun
plazma konsantrasyonlarında değişiklikler bildirilmemiştir. Bu durum, estrojen
biyosentezinin blokajının androjenik ön maddelerde birikime yol açmadığını belirtir.
Hastalarda, LH ve FSH plazma düzeyleri veya TSH, T4 ve T3 rezin gerialma testi ile
değerlendirilen tiroid fonksiyonu letrozol tarafından etkilenmez.
Farmakokinetik özellikleri
Emilim
Letrozol gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir. (ortalama mutlak
biyoyararlanım: % 99.9). Besinler emilim hızını biraz azaltır. Fakat emilen miktar değişmez.
Emilim hızına olan düşük etkisinin klinik olarak ilişkisi kabul edilmemektedir ve bundan
dolayı yemek zamanları dikkate alınmadan letrozol kullanılabilir.
Dağılım
Letrozolün plazma proteinlerine bağlanması başlıca albumine (%55) olmak üzere yaklaşık
% 60’dır. Letrozolün eritrositteki konsantrasyonu plazmadakinin yaklaşık %80’idir.
Metabolitlerin genel sistemik yapıya etkileri minimaldir.Letrozol hızla ve yaygın bir şekilde
dokulara dağılır. Kararlı durumdaki sanal dağılım hacmi yaklaşık 1.87 ± 0.47 L/kg’dır.
Metabolizma ve itrah
Farmakolojik olarak aktif olmayan karbinol metabolite dönüşümü letrozolün ana önemli
eliminasyon yoludur (CLm=2.1 L/saat). Fakat hepatik kan akımına (yaklaşık 90 L/saat)
oranla yavaştır.CYP3A4 ve CYP2A6 ile karaciğerde metabolize edilir ve idrarla itrah edilir.
Plazmadaki sanal terminal eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 2 gündür. Günlük 2.5 mg
alımından sonra 2 ila 6 hafta içinde kararlı durum düzeylerine erişir. Kararlı durumda
plazma konsantrasyonları, tek dozdan sonra ölçülen konsantrasyonlardan tahmin edilen
kararlı durum değerlerinden 1.5 - 2 kat yüksek olduğu halde, tek 2.5 mg dozdan sonra
ölçülen konsantrasyonlardan yaklaşık 7 kat daha yüksektir ki bu durum letrozolün günde
2.5 mg verildiğinde farmakokinetiğinin hafifçe non-lineer olduğunu belirtir. Kararlı durum
düzeyleri uzun zaman sürdürüldüğünden, letrozolün devamlı birikimi olmadığı sonucuna
varılabilir. Yaşın letrozolün farmakokinetiği üzerine etkisi görülmemiştir.
ENDİKASYONLARI
• Postmenopozal, hormon reseptörü (estrojen ve/veya progesteron reseptörü) pozitif
erken evre meme kanseri olan kadınların adjuvan tedavisinde
• Postmenapozal, hormon reseptörü (estrojen ve/veya progesteron reseptörü) pozitif
daha önce standart ( 5 yıl süre ile ) tamoksifen kullanmış erken evre meme kanserli
hastalarda, 5 yıl süre ile uzamış adjuvan tedavisinde
• Metastatik ve lokal ileri meme kanserli, hormon reseptörü (ER ve/veya PR) pozitif
veya hormon reseptör durumu bilinmeyen, postmenopozal durumdaki kadın
hastalarda ilk basamak tedavisinde endikedir.
KONTRENDİKASYONLARI
• Aktif madde veya yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlık
• Premenopozal endokrin durumdaki kadınlarda, gebelik ve emzirme döneminde
kullanılmamalıdır.
UYARILAR / ÖNLEMLER
Femara kreatinin klerensi < 10 ml/dak. olan hastalarda araştırılmamıştır. Muhtemel
risk/yarar durumu bu tür hastalara Femara verilmeden önce dikkatle düşünülmelidir.
Şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan hastalarda, sistemik maruziyet ve
terminal yarı-ömrü sağlıklı gönüllülere kıyasla yaklaşık iki katıdır. Bundan dolayı, bu tür
hastalar yakın gözetim altında tutulmalıdır (bkz. “Farmakokinetik özellikleri”).
Transaminazlarda normale göre 5 katlık bir artış oluşturabilir.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı
Gebelik kategorisi D dir.
Femara gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri
Femara kullanılmasına yorgunluk ve göz kararması eşlik ettiğinden ve seyrek olarak
somnolans bildirildiğinden, araç veya makine kullanılması sırasında ihtiyat önerilir ve
hastalar uyarılmalıdır.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER
Femara, ilerlemiş meme kanserinin ilk veya ikinci basamak tedavisi, erken evre meme
kanserinin adjuvan tedavisi ve daha önce standart tamoksifen tedavisi görmüş olan
kadınlarda uzatılmış adjuvan tedavi olarak kullanıldığı bütün çalışmalarda genellikle iyi
tolere edilmiştir. Femara ile metastatik, neoadjuvan ve uzatılmış adjuvan tedavi gören
hastaların yaklaşık üçte birinde, adjuvan tedavi amacıyla Femara verilen hastaların %70-
75’inde (hem Femara hem tamoksifen kolunda) ve uzatılmış adjuvan tedavi gören
hastaların % 40 inda (hem Femara hem tamoksifen kolunda) advers reaksiyonlarla
karşılaşılması beklenebilir. Gözlemlenen advers reaksiyonlar genelde daha çok hafif ve
orta şiddettedir ve hemen her zaman için estrojen yoksunluğundan kaynaklanır.
Metastatik ve neoadjuvan tedavi sırasında Sıcak basması (%10.8), bulantı (%6.9) ve
yorgunluk (%5.0), klinik çalışmalar sırasında en sık bildirilmiş olan advers reaksiyonlardır.
Çok sayıda advers reaksiyon (sıcak basması, alopecia ve vaginal kanama), estrojen
açığının normal farmakolojik sonuçları olarak kabul edilebilir.
İlerlemiş veya metastatik hastalık vakalarının katıldığı klinik çalışmalarda bildirilmemiş olan
aşağıdaki olaylar; uzatılmış adjuvan tedavi sırasında bildirilmiştir: Eklem ağrısı/artrit,
osteoporoz ve kemik kırıkları
Femara’nın ilk ve ikinci basamak tedavi amacıyla kullanıldığı klinik çalışmalarda, aşağıdaki
advers ilaç reaksiyonları bildirilmiştir.
Advers ilaç reaksiyonları, aşağıdaki tanımlama uyarınca, en sık görülenden en az görülene
doğru sıralanmıştır: Çok yaygın (> %10), yaygın (>%1 - %10), seyrek (> %0.1 - %1), ender
(> %0.01 - < %0.1) ve izole vakalar dahil çok ender (<%0.01)
İnfeksiyon ve infestasyonlar: Seyrek olarak idrar yolu infeksiyonu.
Habis, selim ve belirtilmemiş neoplazmalar (kistler ve polipler dahil) : Seyrek olarak
tümör ağrısı (yalnızca metastatik/neoadjuvan ortamda).
Kan ve lenf sistemi bozuklukları: Seyrek olarak lökopeni.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları : Yaygın olarak anorexia, iştah artışı,
hiperkolesterolemi; seyrek olarak genel ödem.
Psikiyatrik bozukluklar : Yaygın olarak depresyon; seyrek olarak, anksiyete (asabiyet ve
irritabilite dahil).
Sinir sistemi bozuklukları : Yaygın olarak baş ağrısı, göz kararması; seyrek olarak
somnolans, uykusuzluk, bellek bozukluğu, dizestezi (parestezi ve hipoestezi dahil), tat
alma duyusu bozuklukları, serebrovasküler aksedan.
Göz bozuklukları : Seyrek olarak katarakt, göz irritasyonu, bulanık görme
Kardiyak bozukluklar : Seyrek olarak palpitasyon, taşikardi.
Vasküler bozukluklar : Seyrek olarak tromboflebit (yüzeyel ve derin tromboflebit dahil),
hipertansiyon, kalpte iskemik olaylar; ender olarak akciğer embolisi, arter trombozu,
serebrovasküler infarktüs.
Solunum, toraks ve mediasten bozuklukları : Seyrek olarak dispne.
Gastrointestinal bozukluklar : Yaygın olarak bulantı, kusma, dispepsi, kabızlık, ishal;
seyrek olarak karın ağrısı, stomatit, ağız kuruması.
Hepatobiliyer bozukluklar : Seyrek olarak artan karaciğer enzimleri
Deri ve deri altı dokusu bozuklukları : Yaygın olarak alopecia, terleme artışı, döküntü
(eritemötöz, makülopapüler, psoriaform ve veziküler döküntüler dahil); seyrek olarak
kaşıntı, deride kuruma, ürtiker.
Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik bozuklukları : Çok yaygın olarak eklem ağrısı; yaygın
olarak kas ağrısı, kemik ağrısı, osteoporoz, kemik kırıkları ; seyrek olarak artrit.
Renal ve üriner bozukluklar : Seyrek olarak sık idrara çıkma.
Üreme sistemi ve meme bozuklukları : Seyrek olarak vaginal kanama, vaginal akıntı,
vaginada kuruma, meme ağrısı.
Genel bozukluklar ve uygulama yerindeki sorunlar : Çok yaygın olarak sıcak basması;
yaygın olarak yorgunluk (asteni ve kırıklık dahil), periferik ödem; seyrek olarak pireksi,
mukoza kuruması, susama hissi.
Tetkik sonuçları: Yaygın olarak kilo artışı; seyrek olarak kilo kaybı, aminotransferaz
düzeylerinde yükselme.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
Simetidin ve varfarin ile yapılan klinik etkileşme çalışmaları, Femara’nın bu ilaçlarla birlikte
verilmesi sonucu klinik olarak anlamlı ilaç etkileşmeleri olmadığını göstermiştir.
Klinik araştırma veritabanı incelendiğinde, yaygın bir şekilde reçete edilen diğer ilaçlarla
klinik olarak ilgili etkileşmeye dair bir bulguya rastlanmamıştır.
Şimdiye kadar Femara’nın diğer antikanser ilaçlarla birlikte kullanımı hakkında klinik bir
deneyim yoktur.
Letrozol, sitokrom(CYP) P450 izoenzimlerinden CYP2A6’yı ve orta derecede CYP2C19’u
in vitro inhibe eder. CYP2A6 ilaç metabolizmasında önemli bir rol oynamaz. İn vitro
deneylerde letrozol, plazmada kararlı durumda gözlenenden yaklaşık 100 kat daha yüksek
konsantrasyonlarda diazepam (CYP2C19) metabolizmasını inhibe edememiştir. Bundan
dolayı, CYP2C19 ile klinik olarak ilgili etkileşmeler hemen hemen olmaz. Ancak, tertipleri
esas olarak bu izoenzimlere bağlı olan ve terapötik endeksleri dar olan ilaçların birlikte
kullanılmasında dikkat edilmelidir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.
Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar kullanılır.
Yetişkin ve yaşlı hastalar : Femara’nın önerilen dozu günde bir defa 2.5 mg’ dır. Adjuvan
ve uzatılmış adjuvan tedavide Femara tedavisi 5 yıl ya da tümör nüksedinceye kadar
(hangisi önce gelirse) devam edilmelidir. Metastatik hastalığı olan kadınlarda Femara ile
tedaviye, tümörde progresyon görülene kadar devam edilmelidir. Yaşlı hastalarda doz
ayarlaması gerekli değildir.
Çocuklar : Çocuklarda kullanılmaz.
Hepatik ve/veya renal bozukluğu olan hastalar : Hepatik bozukluğu veya renal
bozukluğu olan hastalar (kreatinin klerensi ≥ 10 ml/dak,) için doz ayarlaması gerekli
değildir. Ancak, şiddetli hepatik bozukluğu (Child-Pugh skoru C) olan hastalar yakın
gözetim altında tutulmalıdır (bkz. “Farmakokinetik özellikleri”).
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Çok ender olgularda Femara ile aşırı doz bildirilmiştir. Aşırı doz için spesifik tedavi
bilinmemektedir; tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır.
SAKLAMA KOŞULLARI
30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI
Femara 2.5 mg film kaplı tablet, 30 tablet içeren blister ambalajda.
RUHSAT SAHİBİ
Novartis Ürünleri
34912 Kurtköy - İstanbul
Novartis Pharma AG, Basel - İsviçre’den ithal edilmiştir.
RUHSAT TARİHİ VE NO : 26.03.1999 – 105 / 77
Onay Tarihi: 11.09.2006
Reçete ile satılır.